“Alternatif Akım” (İngilizce: Alternating Current, AC), temel olarak bir fizik terimi olmasına rağmen, modern tıpta hem tedavi edici (terapötik) hem de teşhis amaçlı cihazlarda yaygın olarak kullanılan ve aynı zamanda tehlikeleri olan önemli bir kavramdır. Tıptaki etkisi, akımın frekansına, şiddetine (amper) ve dalga formuna bağlı olarak tamamen değişir.
İşte tıptaki başlıca kullanım alanları ve etkileri:
1. Elektrocerrahi (Elektrokoter)
Bu, alternatif akımın tıptaki en yaygın ve bilinen kullanımıdır. Ameliyatlarda dokuyu kesmek (cutting) ve kanamayı durdurmak (coagulation/koterizasyon) için kullanılır.
- Çalışma Prensibi: Çok yüksek frekanslı (genellikle 200.000 Hz – 5 MHz arası) alternatif akım kullanılır. Bu akım, “koter kalemi” adı verilen bir elektrot aracılığıyla hastanın vücuduna uygulanır. Akımın dokudan geçerken yarattığı yoğun ısı, hücrelerin buharlaşmasına (kesme etkisi) veya proteinlerinin pıhtılaşmasına (kanamayı durdurma etkisi) neden olur.
- Neden Yüksek Frekans? Evlerde kullanılan düşük frekanslı (50 Hz) alternatif akım sinirleri ve kasları uyararak elektrik şokuna ve kalpte ölümcül ritim bozukluklarına (ventriküler fibrilasyon) yol açar. Ancak çok yüksek frekanslı akım, sinir ve kas hücreleri tarafından “algılanamaz”. Bu nedenle vücutta kasılmalara veya elektrik şokuna neden olmadan sadece ısıtma etkisi gösterir. Bu sayede cerrahi işlemler güvenle yapılabilir.
2. Kardiyak Ablasyon (Cardiac Ablation)
Kalpteki ritim bozukluklarının (aritmi) tedavisinde kullanılır.
- Çalışma Prensibi: Kateter adı verilen ince bir tel, damar yoluyla kalbin içine ilerletilir. Ritim bozukluğuna neden olan hatalı elektrik sinyalleri üreten küçük kalp dokusu bölgesi tespit edilir. Daha sonra bu kateterin ucundan radyofrekans (RF) enerji verilir. RF enerji, aslında yüksek frekanslı bir alternatif akımdır ve bu dokuyu ısıtarak işlevsiz hale getirir (yakma/ablasyon). Böylece ritim bozukluğu ortadan kaldırılır.
3. TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu)
Ağrı tedavisinde kullanılan bir yöntemdir.
- Çalışma Prensibi: Cilde yapıştırılan elektrotlar aracılığıyla vücuda düşük frekanslı, kontrollü alternatif akım darbeleri verilir. Bu akım, sinirleri uyararak ağrı sinyallerinin beyne iletilmesini engellemeye (Kapı Kontrol Teorisi) ve vücudun kendi doğal ağrı kesicileri olan endorfinlerin salgılanmasını sağlamaya yardımcı olur.
4. Elektrokonvülsif Terapi (EKT)
Diğer tedavilere yanıt vermeyen şiddetli depresyon gibi bazı psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılır.
- Çalışma Prensibi: Anestezi altındaki hastanın beynine, kontrollü bir alternatif akım darbesi uygulanarak kısa süreli ve kontrollü bir nöbet (konvülsiyon) oluşturulur. Bu işlemin beyin kimyasını değiştirerek terapötik etki gösterdiği düşünülmektedir.
Tıbbi Açıdan Tehlikeleri (Elektrik Çarpması)
Alternatif akımın tehlikeli yüzü, düşük frekanslı (evlerdeki 50-60 Hz gibi) ve kontrolsüz formudur.
- Ventriküler Fibrilasyon: Düşük frekanslı AC, kalbin kendi doğal elektrik sistemini bozarak en tehlikeli ritim bozukluğu olan ventriküler fibrilasyona neden olabilir. Bu durumda kalp, kan pompalayamayacak şekilde etkisizce titrer ve acil müdahale edilmezse ölümle sonuçlanır.
- Yanıklar ve Kas Kasılmaları (Tetani): Vücuttan geçen akım, derin dokularda ciddi yanıklara ve kasların şiddetle kasılıp kalmasına (tetani) neden olabilir.
Önemli Not: Defibrilatör ve Kalp Pili
- Defibrilatörler: Kalp durması (ventriküler fibrilasyon) anında kullanılan bu cihazlar, kalbe şok vererek normal ritmine döndürmeyi amaçlar. Genellikle alternatif akım değil, Doğru Akım (DC) veya daha modern cihazlarda Bifazik Doğru Akım darbeleri kullanırlar.
- Kalp Pilleri (Pacemaker): Kalbin yavaş çalışması durumunda düzenli ritim sağlamak için kullanılan bu cihazlar da kontrollü Doğru Akım (DC) darbeleri üretir.
Özetle, alternatif akım, frekansı ve şiddeti kontrol edildiğinde cerrahiden ağrı tedavisine kadar birçok alanda hayat kurtaran bir teknoloji iken, kontrolsüz ve düşük frekanslı olduğunda ölümcül bir tehlikedir.
Bir yanıt yazın