Göz kuruluğunun yaygın bir sorun olduğunu, özellikle son yıllarda dijital cihaz kullanımının ve klimaların yaygınlaşması, çevre kirliliği, alerjenlerin artması, yaşam tarzı değişiklikleri (uzun süreli ekran karşısında çalışma, yetersiz uyku vb.), ileri yaş gibi etkenlerle çok daha sık karşılaşıldığını belirten Dr. Sübay, yaz mevsimine yönelik koşulların da sorunu tetiklediğine dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Yaz aylarında; artan sıcaklık ve düşük nem gözyaşının hızlı buharlaşmasına neden oluyor. Güneş ışınları ve rüzgar gözleri tahriş ederek gözyaşı film tabakasını bozuyor. Klima kullanımı, havuz ve deniz suyu ile alerjiler de gözyaşı kuruluğunun çok daha fazla yaşanmasına yol açıyor.”
Göz kuruluğunun alınacak basit ama etkili önlemlerle önlenebileceğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Sübay, bu 3 önlemi şöyle sıralıyor;
- Kaliteli güneş gözlüğü kullanılmalı. Ultraviyole ışınlarından korumalı, geniş çerçeveli gözlükler tercih edilmeli.
- Yeterli sıvı tüketilmeli. Günde en az 2-2.5 litre su içilmeli.
- Hekim önerisiyle yapay gözyaşı damlası kullanılmalı. Özellikle dışarıda uzun süre kalındığında gözleri nemlendirmek için uygulanmalı.
20-20-20 kuralına göre ekran molası verin
Göz kuruluğu oluştuğunda yapılması gerekenlerin başında ise; sık sık göz kırpma, 20-20-20 kuralına göre ekran molalarına dikkat etme yani her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 feet (6 metre) uzağa bakma, nemli kompres uygulaması ve göz çevresi masajının geldiğini belirten Dr. Emre Sübay “Bununla birlikte gözleri ovuşturmak, uzun süre kontakt lens kullanmak, sigara dumanı ve kirli hava ortamlarına maruz kalmak, aşırı alkol ve kafein tüketmek mutlaka kaçınılması gerekenlerin başında yer alıyor” diyor. Özellikle yaz aylarında sık karşılaşılan göz kuruluğunun doğru yaklaşımlarla önlenebilen ve tedavi edilebilen bir sorun olduğunun altını çizen Dr. Emre Sübay, tedavi planının göz kuruluğu şikayetlerinin şiddetine ve altta yatan nedenlere göre oluşturulduğunu belirterek şöyle diyor: “Temel tedavi yaklaşımları suni gözyaşı damlaları ve jeller, gözyaşı kanallarının tıkanması (punktum tıkaçları), Omega-3 takviyesi, çevresel faktörlerin düzenlenmesi (nem oranı, hava akımı vb.), ileri vakalarda anti-inflamatuar ilaçlar veya özel kontakt lensleri kapsamaktadır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı