Dr. John Snow, kolera salgınının nedenlerini araştırırken, o dönemde yaygın olan “miasma” teorisinin aksine, hastalığın havadan değil, kirli sudan bulaştığına dair bir hipotez geliştirdi. Bu hipotezi test etmek için, titizlikle veri toplamaya ve analiz etmeye başladı. Salgından etkilenen bölgedeki her bir kolera vakasını haritalandırdı ve hastaların nerede yaşadıklarını, hangi su kaynaklarını kullandıklarını ve günlük alışkanlıklarını inceledi.
Veri analizleri sonucunda, Broad Street’teki bir su pompasının salgının merkez üssü olduğunu tespit etti. Bu pompayı kullananların kolera olma olasılığının, diğer pompaları kullananlara göre çok daha yüksek olduğunu gösteren istatistiksel kanıtlar sundu. Örneğin, Broad Street pompasına yakın yaşayan bir ailenin on üyesinden yedisi koleradan hayatını kaybetmişti. Ayrıca, pompaya uzak bölgelerde yaşayan ancak bu pompadan su içen insanların da hastalığa yakalandığını belirledi. Bu durum, pompanın salgının kaynağı olduğuna dair güçlü bir kanıt oluşturuyordu.
Dr. Snow, elde ettiği bulguları yetkililere sundu ve pompanın kolera salgınını körüklediğini açıkladı. Yetkililerin başlangıçtaki şüphelerine rağmen, Dr. Snow’un sağlam verileri ve ikna edici argümanları sonunda onları ikna etti. Broad Street pompasının kolu söküldü ve salgın hızla kontrol altına alındı.
Dr. John Snow’un çalışmaları, epidemiyoloji alanında çığır açıcı bir nitelik taşımaktadır. Hastalıkların yayılma mekanizmalarını anlamadaki bu yeni yaklaşım, günümüz halk sağlığı uygulamalarının temelini oluşturmuştur. Snow’un çalışmaları, temiz su ve sanitasyonun önemini vurgulayarak, kolera gibi su yoluyla bulaşan hastalıkların önlenmesinde büyük rol oynamıştır. Aynı zamanda, hastalıkların yayılmasını haritalandırma ve istatistiksel analiz yöntemlerini kullanarak salgınların kaynağını belirleme gibi günümüz epidemiyolojik çalışmalarının temelini atmıştır.
Dr. John Snow’un çalışmaları, sadece 1854 Londra kolera salgınını kontrol altına almakla kalmamış, aynı zamanda modern epidemiyoloji biliminin doğuşuna da öncülük etmiştir. Onun bilimsel yöntemi ve titizlikle topladığı veriler, günümüzde de salgın hastalıklarla mücadelede kullanılan temel yaklaşımlardan biri olmaya devam etmektedir.